Ana Sayfa Röportajlar Yurt Dışındaki Türkler Röportaj Serisi – Tahir Tanış

Yurt Dışındaki Türkler Röportaj Serisi – Tahir Tanış

4181
Yurt Dışındaki Türkler Röportaj Serisi - Tahir Tanış
Yurt Dışındaki Türkler Röportaj Serisi - Battlefield 1 Konsept Çizeri Tahir Tanış

Merhaba Hubogi okuyucuları! İlgiyle takip edilen Yurt Dışındaki Türkler (YDT) röportaj serimiz devam ediyor. Serimizin üçüncü konuğu, genç olmasına rağmen Electronic Arts’ın son gözdesi Battlefield 1’deki çizimlerin yaratıcısı, Tahir Tanış. DICE tarafından hazırlanan oyunun konsept çizimlerini hazırlayan Tahir’i bir arkadaşı Hubogi’deki röportajları okuduktan sonra bizle tanıştırmaya karar vermiş, çok da iyi etmiş. Biz de kendisinin Battlefield 1’e hayat veren çizimlerinden hayat hikayesine, bundan sonraki hayalleri ve hedeflerinden kendisi gibi çalışmak isteyenlere önerilerine kadar geniş bir yelpazede sorular sorduk, o da tüm samimiyetiyle cevap verdi. Yurt Dışındaki Türkler röportajları Dice’tan alınan özel izinle Tahir Tanış’ı konuk ediyor.

Yurt Dışındaki Türkler Röportaj Serisi - Tahir Tanış
Yurt Dışındaki Türkler Röportaj Serisi’nin bu haftaki konuğu Stockholm’de çalışan Tahir Tanış

Hubogi: Tahir, merhaba. Öncellikle Hubogi okuyucuları için seni tanıtmak istiyoruz. Bize biraz kendinden bahseder misin? Çizmeye nasıl karar verdin, bu yola başlarken ailenin tepkisi ne oldu, destek verdileri mi?

Tahir Tanış: Merhaba, 1993 yılında İzmir’de doğdum. İlkokul ve liseyi orada okuyup üniversite eğitimim için İstanbul’a yerleştim daha sonra 2015 yılında DICE’ın Stockholm stüdyosundan aldığım iş teklifiyle İsveç’e taşındım ve hala Stockholm’de yaşamaktayım. Kendimi bildim bileli hep resimle iç içeydim diyebilirim, sanırım zaten bu işi profesyonel olarak yapan çoğu kişi de böyledir. En şanslı olduğum konu ise ailemdi, bu konuda beni sürekli desteklediler ve güvendiler.

Bu işi yapmaya kafaya koyduğumda sanırım 13-14 yaşında idim ve kendi kendime resim yapmayı öğrenerek başladım. Çok net bir hedefinizin olması büyük bir motivasyon bu noktada. Lise yıllarında oyun şirketlerinde konsept tasarımcı olma hedefini kendime koymuştum ve bu yönde çalışmalarıma devam ediyordum. Tabi çocukluğumdan beri de oyunlarla haşır neşirdim, hatta Battlefield 1942’den bu yana serinin bütün oyunlarının sıkı takipçisiydim. Üniversitede İstanbul’daki Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim Bölümü’nü de kazanıca artık herşey gayet kesinleşmişti benim için…

Dice Ofisi – Battlefield 1


Hubogi: Dice ile nasıl yolların kesişti? Başvuru sürecin hakkında bilgi verir misin?

Tahir Tanış: Üniversite yıllarımda freelance işler yapmaya başlamıştım, genellikle Türkiye’de oyun sektörü pek hareketli olmadığından filmlere storyboard, matte painting ve konsept tasarım yaptım, DICE’tan teklif aldığım sürede İstanbul’da Pera Games’de çalışmaktaydım. O sürede yurt dışına freelance konsept tasarım yapmaya başladım. RIOT Games’in League of Legends oyununun bir sinematiğinde çalışma şansım olmuştu, sonrasında birgün DICE’tan gelen e-mail ile mülakat süreci başladı. Onların konsept tasarım ekibi bir kişiyi daha ekiplerine katma fikrini vermişler, intenette online portfolyolara da bakarken benim işlerimi görmüşler ve bana mail atmaya karar vermişler. Sanırım 2 yada 3 skype mülakatı sonrasında beni Stockholm’e, stüdyoya son mülakata çağırdılar şirketi göstermek için. O sırada Battlefield 1 üzerinde çalışıyorlardı, hatta orda iken bir multiplayer map’i oynatmışlardı oyunu görmem açısından. Mülakat çok iyi gitmişti ve beni işe almaya karar verdiler sonunda. Ben kendim başvuru yapmamama rağmen çok uzun ve zor bi süreç olduğunu söyleyebilirim, benimle beraber görüştükleri bir kaç kişi daha vardı, ancak sonunda şanslı olarak ben çıktım aralarından sanırım.

Yurt Dışındali Türkler Röportaj Serisi - Tahir Tanış
Yurt Dışındali Türkler Röportaj Serisi – Tahir Tanış Battlefield 1 Konsept Çizim

Hubogi: Battlefield 1 projesine nasıl başladın? Bu oyunun konusu herhalde oyun çıkmadan uzun bir süre önce belli oldu, hazırlıklar vs derken senin projeye dahil olma sürecin nasıl gelişti?

Tahir Tanış: Battlefield 1 projesi üzerinde buraya gelir gelmez 2015 yılında başladım. Oyunun daha çok teknolojik kısmı gameplay kısmı üzerinde çalışmalar yapıyorlardı ben başladığımda. Projeye tam, en hızlı zamanıda başladım diyebilirim, oyunun aşağı yukarı tüm görsel kısımlarından biz sorumluyduk konsept ekibi olarak. Oyunun kapağından tut, hangi map in nasıl gözükeceği, binaların nasıl olacağı, sokaklardaki tabelalar, posterlerden karakterlere kadar herşeyi konsept tasarım ekibi olarak tasarlıyorduk.

Zaman içerisinde şirketteki herkesin oyuna güveni tamdı ancak sanırım 2016 Mart-Nisan arası gerçekten elimizde çok çok iyi bir Battlefield oyunu olduğunu anlamıştık. İnanılmaz güzel bir duygu bunu hissetmek. Oyunlarda yapım aşamasında iken ürünün kalitesini görmek kolay birşey değil, çünkü bu tip büyük oyunlar yüzlerce kişinin emeğiyle ve bilgisiyle yapılıyor ve hemen yaptık bitti diye olmuyor. Herşey yavaş yavaş oyuna dahil oluyor, textureler, 3d assetler, lighting, bunlar zaman içerisinde bir araya geliyor. En başta oyunu yapmaya başlamadan önce çok büyük bir tahmin yürütülüyor aslında, yapım sürecin içinde de oyun değişebiliyor. Battlefield 1 de çalışırken her cuma günü oyunu test ederdik şirkettekilerle, belirli saati vardı. Değişik haritaları ve oyun mode’larını denerdik – ben büyük bi Battlefield takipçisi ve oyuncusu olarak çok zevk alırdım bunlardan… Oyun çıkmadan son haftaya kadar üzerinde çalıştım diyebilirim, çok büyük bir deneyimdi benim için.

Yurt Dışındali Türkler Röportaj Serisi - Tahir Tanış
Yurt Dışındali Türkler Röportaj Serisi – Tahir Tanış Battlefield 1 Konsept Çizim Savaş Alanı

Hubogi: Dice’taki işe başladın, insanlarla iletişim nasıl gelişti, işe girdikten sonra yabancılık çektin mi? Zorlukları var mıydı?

Tahir Tanış: Ben 2014 yılında İsveç’in bir başka şehrinde Erasmus programıyla 6-7 ay okuma ve kalma şansını elde etmiştim, o yüzden ülkeyle aramda çok da bi yabancılık yoktu. Buraya gelmeden önce, insanlarının da aşağı yukarı nasıl olduklarını, kültürlerini biliyordum ve o dönemden kalan arkadaşlıklarım da vardı o yüzden pek sıkıntı yaşamadım. Şirkette birlikte çalıştığım kişilerle kısa sürede çok yakın arkadaş haline geldik, tabi benim yaşım hepsine göre çok ufaktı ve iş dışında arkadaşlıklar kurmam da benim için biraz önemliydi. Ancak iş yerindekiler çok yardımsever ve iyi insanlar, hepsi de belki dünyada bu işi en iyi yapan kişilerdendir bana sorarsanız, bu yüzden çok hızlı bi şekilde alıştım burda çalışmaya. Bunların hepsi yaptığınız işin kalitesine de bağlı, yaptığım işte yeterli bi seviyede olmasaydım eminim ki zorluklar çekerdim.

 

Dice ofis içi çalışma alanı



Hubogi: Yurt dışında çalışmak isteyen Türk sektör arkadaşlarına neler önerirsin? Özellikle Dice gibi bir firmada çalışmak için neler yapılmalı, nasıl bir yol izlemeli?

Tahir Tanış: İlk yapmaları gereken şey yaptıkları işte çok çok iyi bi seviyeye gelmek, hepimizin bildiği gibi bu baya önemli. İkinci büyük önemli şey ise ingilizce öğrenmeleri. Bir işte ne kadar iyi olursanız olun eğer ingilizce konuşamıyorsanız yutdışında çalışmanız imkansız doğal olarak. DICE gibi bir şirkette çalışmak için ise kısacası yaptığı işte çok iyi bir seviyede olmak, ayrıca insanlarla iletişiminizin çok iyi olması (buna çok önem veriyorlar) ve önerilere eleştiriye açık olmanız gerekli. Sanırım en önemli şeylerden biri bu, Türkiye’deki insanların çoğu bu konuda zorluklar yaşıyor geriye dönüp kendi tecrübelerime bakacak olursam. Eleştiri kabul etmek ve bir işi daha iyi nasıl yapabilirim düşüncesiyle bu eleştiriyi kabul etmek çok önemli. Son olarak da çekingen olmamaları çok önemli, eğer yaptığınız işte iyiyseniz ve yurtdışında yaşamayı, büyük bir oyun şirketinde çalışmayı planlıyorsanız bunun üzerine gitmeniz, fırsatları kollamanız lazım. O şirketlerde çalışan insanlarla konuşabilirler, mutlaka yardımcı olan birileri olacaktır.

Dice ofis içi giriş

Hubogi: Türk oyun sektörü ve Global pazar hakkındaki fikirlerini merak ediyoruz. Sence Türkiye globale göre ne durumda, EA’dan DICE’dan bakınca Türkiye nasıl görülüyor?

Tahir Tanış: Türk oyun sektörü ben ayrılmadan önce yeni yeni hareketlenmeye başlamıştı (eskiden beri süregelen şirketleri ve projeleri saymazsak). Tabiki pazarın Türkiye’de daha çok büyümesi lazım globale ile karşılaştırırsak Öncelikle oyuncuların da orjinal oyun almaları lazım tabiki. İlk olarak çözülmesi gereken şeylerden birisi bu, bu çözülmeden pazarın Türkiye’de gelişiceğini zannetmiyorum. Son zamanlarda yapılan Gamejam’ler, etkinlikler ve üniversitelerin bilgisayar oyunlarına yönelik dersler veya workshoplar koyması da çok önemli, bunlar oyun sektörünün temelini atabilir Türkiye’de. Türkiye’de bulunan yetenek sayısı çok fazla, ben kendi alanımdan konuşucak olursam bir kaç yıla daha çok yetenekli konsept tasarımcısı çıkacaktır. Ancak sorun, bu insanların ve işi bilenlerin bir araya gelememesi, ayrıca işin maddi kısmı tabiki. EA’in oyunları Türkiye’de ne kadar satılıyor pek bi fikrim yok, ancak anladığım kadarıyla çok büyük bi pazar yok – rakamlar konusunda da pek bi fikrim yok hangi oyun Türkiye’de ne kadar sattı o yüzden tam net bir yanıt vermem pek mümkün değil bununla ilgili.

Dice ofisi dinlenme alanı

Hubgoi: Tahir son olarak gelecekle ilgili planların nedir? Dice’da devam etmeyi planlıyor musun yoksa hayalinde farklı bir firmada çalışmak var mı?

Tahir Tanış: Sanırım daha uzun yıllar burda yaşayıp çalışacağım, açıkçası burdan başka bir yere gitmek gibi bi düşüncem yok şu anlık. Burda kalmak istememdeki en büyük etkenlerinden biri de İsveç’in kendisi. İnanılmaz düzenli bir şehir yapılanması, devlet yapısı ve çok gelişmiş düzeyde bir toplumları var. Üstüne bir de doğası harika, yaşadğınız yerden tutun iş yerinin etrafında yakınında her alan yeşillik ve çok iyi korunmuş durumda. Gelecekte planlarım değişebilir tabikii ki, favori oyunlarım arasında The Last of Us ve Uncharted serisi var. Belki o oyunları yapan Naughty Dog firması olabilir eğer öyle bir şans yakalarsam ilerde.

Hubogi: Tahir, bu keyifli sohbet için teşekkür ediyoruz. Dice’daki iş hayatında ve gelecek planlarında sana başarılar diliyoruz. Umarız genç yaşta başladığın iş yaşamında hedeflerine hep ulaşırsın.

Tahir Tanış: Ben teşekkür ederim, çok sağolun. Umarım bu işi yapmak isteyen kişilere ufak bilgiler verebilmişimdir.

Tahir’in özel konsept çizimlerine linkten ulaşabilirsiniz. Son olarak kendisine ait Fallout benzeri bir konseptle yarattığı köprü çizimiyle yazımızı bitiriyoruz. Bir sonraki röportaj da görüşmek üzere…